Tam 117 yıl önce 24 Temmuz 1908’de, İkinci Meşrutiyet ile birlikte gazeteciler hep birlikte dayanışma göstererek gazetelerinde, matbaalarında sansüre izin vermedi ve basında sansür kaldırıldı. Böylece 24 Temmuz, Falih Rıfkı Atay’ın önerisiyle meslek örgütleri tarafından 1971’e kadar ‘Basın Bayramı’ olarak kutlandı. Ancak 24 Temmuz, uzun yıllardır gazeteciler için ‘Basın Bayramı’ olmaktan çok ‘Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’ olarak anılıyor.
Her geçen gün halkı bilgilendirmek ve hakikat için mücadele eden gazetecilere yönelik baskıların arttığı, medya kuruluşlarının karartılarak sansüre uğradığı, meslektaşlarımızın sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklandığı günümüzde 24 Temmuz’u ‘Basın Bayramı’ olarak kutlamamız mümkün değil.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak, yaşadığımız bu karanlık iklimde mesleğimizin ölümsüz simgesi Hasan Tahsin’in yaktığı bağımsızlık meşalesinin izinde, basın meslek ilkelerinden asla taviz vermeden, basın özgürlüğü, demokrasi ve halkın hakikate ulaşması için mücadele edeceğimize, meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmayı sürdüreceğimize söz veriyoruz.
24 Temmuz’ların ülkemizde yeniden bayram olarak kutlanacağı günlere kavuşabilmek dileğiyle…
Saygılarımızla
İZMİR GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİM KURULU
