Alienum phaedrum torquatos nec eu, vis detraxit periculis ex, nihil expetendis in mei. Mei an pericula euripidis, hinc partem.
İletişim +90 232 463 3215
 

Gazeteciler ‘Sansür Yasası’nı protesto etti

Kamuoyunda “Basına Sansür Yasası” olarak bilinen ve
iktidarın ilgili meslek kuruluşlarına danışma gereği bile duymadan alelacele
hazırlayıp Meclis gündemine aldığı “Dezenformasyon Yasa Tasarısı” gazeteciler
tarafından protesto edildi. Gazeteci örgütleri bugün saat 13.00’te ülke
genelinde eş zamanlı olarak yaptıkları açıklamalarla, yasanın halkın haber
alma, fikir ve ifade özgürlüğüne büyük darbe vuracağını dile getirdi. İzmir’de
Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Anıtı önünde toplanan çok sayıda gazeteci, yasa
taslağının geri çekilmesi çağrısında bulundu.



İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin organize ettiği protesto
eylemine CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel,
İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir,
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, KESK Haber Sen İzmir Şube Başkanı Ayhan
Zengin, Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ve İzmir basınının
temsilcileri katıldı. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen İzmir Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, tasarının konuşma, yazma, ifade özgürlüğünü yok
edeceğini vurguladı.




YAZILI BASININ KAPISINA KİLİT VURACAKLAR



Dezenformasyon Yasası’nın TBMM komisyonunda kabul edildiğini
ve teklifin 22 Haziran Çarşamba günü TBMM Genel Kuruluna getirileceğini
hatırlatan Başkan Gappi, yasa teklifi hazırlanırken basın meslek örgütlerinin
görüşünün göz ardı edildiğini vurguladı. Yasa teklifinin bir grup siyasetçi ve
bürokrat tarafından kapalı kapılar ardında hazırlandığını söyleyen Başkan
Gappi, yasa teklifindeki maddeleri sıraladı. Başkan Gappi, “Para cezaları,
hapis cezası, kapatma, internet basınına ağır denetim ve basın kartı iptalleri
ve dezenformasyon adı altında bağımsız haberciliğe sansür var. Dezenformasyon
denilerek ‘Gerçeğe aykırı bir bilgiyi alenen yayanlara’ hapis cezasını öngören
yeni bir suç tipi yaratılmak istenmektedir. Buna göre halk arasında endişe,
korku veya panik yaratmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve
genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya
elverişli şekilde alenen yayan kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla
cezalandırılacak. Yani diyorlar ki, kaynağın belli dahi olsa, eğer bilgi
birileri tarafından keyfi olarak yanlış diye nitelendirilirse, bunu yayan yani
gazeteci ya da vatandaş, iktidarın istemediği her kim ise doğrudan hapis
cezasıyla cezalandırılacak” dedi.



SEÇİM BASKILANMAYA MI ÇALIŞILIYOR?



Seçim döneminin yaklaştığına dikkat çeken Başkan Gappi,
şöyle devam etti:



“Bu türden bir teklifin yasalaşacak olması; yaklaşan
seçimlerin baskı altında yapılacağının işareti olur. Medyaya yönelik olarak
öngörülen idari tedbirler arasında para cezası, reklam yasakları ve sosyal
medya ağlarına bant daraltma yaptırımı da vardır. Yasa teklifinde keyfiyete
dayalı yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler vardır.  Ayrıca bu yasa, toplumsal bir otosansür
dalgası yaratacaktır. Bu nedenle sadece gazetecilerin değil tüm toplumun
sorunudur. Tüm toplumun ifade onurudur.”



TÜM TÜRKİYE GÖZALTINDA OLACAK



Basın örgütleri olarak yasa teklifini birlikte hazırlamayı
teklif ettiklerini ancak bu tekliflerine kulak tıkandığını aktaran Başkan
Gappi, “Bugün burada da sesleniyoruz: Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme
özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani Anayasa’ya aykırıdır. Bu yasa
teklifi yasalaşırsa tüm Türkiye gözaltında olacaktır” dedi.



180’İNCİ SIRAYA MI GÖZ DİKTİNİZ?



Bağımsız haberciliğin siyasi irade tarafından kontrol
edilemeyeceğini dile getiren Gappi, sözlerini şöyle sürdürdü:



“Bitirmeye çalışılan, adeta yok edilen, birine alıp diğerine
satılan, kamu kaynaklarıyla oyun haline getirilmeye çalışılan bir mesleğin
kalbinden vurulmasına izin vermeyeceğiz. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180
ülke arasından 149.olan Türkiye’nin daha ne kadar gerilemesini istiyorsunuz?
180’inci sıraya mı göz diktiniz?



Haber sansür edilemez. Gerçekler susturulamaz. Bu yasayı
teklif edenlere sormak istiyoruz. ‘Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç
çocuklar, 30 yıl sonra General olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar’
diyen Uğur Mumcu, o günün erklerine göre, sırf halk arasında endişe, korku veya
panik yaratmak amacıyla yalan haber yapıyordu. Sizin onlardan ne farkınız var?
Gerçekleri doğruları yazmanın bedelini canlarıyla ödeyerek yazan Abdi İpekçi,
Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu, Musa Anter, Metin Göktepe ve
nice gazeteci ve düşünürler sadece ve sadece doğruları yazdıkları, söyledikleri
için öldürüldüler. Hasan Tahsin’in bağımsızlık anlayışının meşalesini taşıyanlar
biz gazeteciler haykırıyoruz; Temel insan hak ve özgürlüklerine, Uluslararası
sözleşmelere ve Anayasaya aykırı olan basın tarihine kara bir leke olacak bu
teklifi çekin. Gelin, ülkemizin aydınlık demokratik geleceği için bu tarihi
hatadan dönün ve siyasi emeller uğruna bağımsız haberciliğin üzerinden
ellerinizi çekiniz.”




GAZETECİLER ANKARA YOLUNDA



TBMM Genel Kurulu’na gelen Dezenformasyon Yasası’nın geri
çekilmesi talebiyle Ankara’ya doğru yola çıkacaklarını belirten Başkan Gappi, “Ülkemizin
en büyük basın meslek örgütleri olarak Türkiye’nin dört bir yanından yarın
milletin meclisine gideceğiz ve bu yasa teklifinin Anayasal güvence altına
alınmış haber alma ve paylaşma hakkımızı ortadan kaldıracak yasa tasarısının
acilen geri çekilmesi çağrısında bulunacağız” sözlerini kaydetti.